1. YASAL UYARI

      Forumumuza üye olarak ayrıcalıklarımızdan yararlanabilirsiniz. Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis oynatılmadığını bilerek hareket ediniz. İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan Forum Adresimizde T.C.K 20. Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin 2. fıkrasına göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Bu web sitesinde (4betforumu.com) hiç bir şekilde illegal bahis oynatılmaz ve illegal bahis oynatan taraflara aracılık yapılmaz. Bu web sitesi Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Bu web sitesinde (4betforumu.com) tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal değildir, bu yüzden Türkiye'de ikamet eden kişilerin bu sitelerde bahis oynamaları yasaktır. Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapabilirler. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir. 4betforumu.com sitemizde bu tarz yayınlara izin verilmez. 4betforumu.com sitesinde yer alan yorum ve tahminler haber ve bilgi amaçlıdır. Kullanıcıların yazdığı yorum, tahmin ve bilgiler 4betforumu.com'un görüşünü yansıtmaz. Kullanıcılar yazdıkları mesajların içeriği nedeniyle yasal mercilere karşı kendileri sorumludur.

      Reklam ve İletişim

      Reklam ve sponsorluk taleplerinizi aşağıdaki Skype adresimize veya Mail adresimize yapabilirsiniz.
      Skype Adresimiz: [email protected]
      Mail Adresimiz: [email protected]

V.Manstein'la İkinci Dünya Savaşı Köşesi

0 Takip Edilen
0 Takipçi

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr
Bu bölümde fırsat buldukça ikinci dünya savaşında olmuş spesifik olayları detaylıca inceleyeceğim. Genel savaşı tarihsel olarak anlatmayacağım zaten herkesin savaşın nasıl olduğu konusunda bilgisi var ama daha detaylara inip az bilinen kısımlara odaklanacağım.

Bugünün konusu: Hermann Göring'in Hitler'in Verdiği Ölüm Cezasından Kurtuluşu

Hepinizin bildiği Hermann Göring Nazi Almanya'sının tüm tarihine dönemsel değil genel olarak bakarsak Adolf Hitler'den sonra en güçlü ikinci adam ve aynı zamanda Mareşal rütbesindeki Luftwaffe Hava Kuvvetleri komutanı.


Nuremberg-Nazis-on-Trial-episode-2-Hermann-Goering.jpg


Göring birinci dünya savaşında savaş pilotuydu ve 22 tane uçak düşürerek milli bir kahraman haline gelmişti. Alman ordusundaki en yüksek madalya olan Blue Max nişanıyla ödüllendirildi. 1936 Yılından sonra da 4 yıllık ekonomik programın tam yetkili uygulayıcısı olmuştur. Fransa harekatından sonra, öbür mareşallerden ayırt edilmesi için hitler tarafından "reich mareşali" ünvanı verilmiştir.

DetA4HPXcAATe9s.jpg


Prensip sahibi , cesur ve liderlik özelliklerine sahip olan Göring diğer nazi liderlerinin aksine tipiyle aryan (üstün ırk tanımdaki alman) tanımına daha fazla uyuyor.Aynı zamanda diğer nazi liderlerinin aksine Yahudilerin katledilmesi konusunda o kadar hevesli değil. Vaftiz babasının Yahudi olması ve onun büyüme sürecinde yanında olması da Göring'i katıksız bir anti-semitist yerine her devrin adamı bir kişiliğe dönüştürüyor. Yani onun için güç herşeyden önemli. Propaganda bakanı ise Josef Goebbels saf bir anti semitist ve her şeyden önce yahudilerin yok olmasını istiyor. SS'lerin Şefi Heinrich Himmler'de onun arkasında. Bu sebeple Göring'le Goebbels aralarında güç savaşı mevcut. Göring önemli bir hamle yapıyor.

Prusya istihbarat örgütünü kullanarak Goebbels'in eşini çek bir oyuncu ile aldattığını keşfediyor. ( Lída Baarová ile)

03336083_1.jpeg


Karısın aldatan propaganda bakanı Gobels'in sırrı ortaya çıkınca bu skandal Adolf Hitler'e kadar gidiyor. Hitler onu eşine dönmesi yada istifa etmesi konusunda iki seçenek arasında bırakıyor. Eşine geri dönmek zorunda kalan Goebels , Hermann Göring karşısında bu süreçte güç kaybediyor ve Göring'in arkasında kalıyor. Ne kadar garipte gelse Adolf Hitler gibi bir piskopatın bile bazı etik değerleri var.

İkinci dünya savaşı boyunca Fransa ve Rusya cephesinde büyük başarılar elde etmesine rağmen Britanya savaşında büyük stratejik hatalar yapan Göring , Luftwaffe'nin ingiliz kraliyet hava kuvvetleri karşısında yenilmesinin en büyük sorumlusu. Hitler için bu o kadar büyük bir sorun değil. Zira Hitler'in baş düşmanı Sovyet Rusya ve slav ırkı. Göring ise sonuna kadar güvenebileceği nazilerden bir tanesi.


qLP2D-j1q0skwId--NVfH6cPt-6s-Z9toh9UBc076FaDJh5pjaJPFj0XPIAoEVg_rxkzCVKJUQWJE8x8kpS3


Gelelim savaş sonuna. Yıl 1945 Artık savaş teorikte kaybedilmiş durumda. Doğu'dan sovyet rusya batıdan ise ABD ve müttefikleri Berlin'e doğru ilerliyor. Nazi Almanyasın da artık Adolf Hitler'den sonra kimin iktidara geleceği ve mütteffiklerle barış görüşmeleri yapacağı konusu gündemde. Fakat Hitler hayatta olduğu sürece kimsenin bunu yapmaya cesareti yok. Propaganda bakanı Goebbels'in hedefi zaten Hitler'le beraber ölmek. Diğer adaylardan SS'lerin şefi ve tüm istihbarat ağını elinde bulunduran Heinrich Himmler çok istekli ve isveçli diplomatlarla görüşme talebi var. (isveçli diplomatlarda teklifini abd'ye iletsin diye.)

resized_aaca4-9a25fe62methode2ftimes2fprod2fweb2fbin2fcec1cb1657ee11e68ed56667a5bfca5c.jpg


Hitler bunu duyarsa Himmler'i idam ettirebilir. O tarih itibariyle gücü eline geçiren ve en fanatik Nazilerden oluşan SS'lerin komutanı Himmler'in müttefiklerle masaya oturmak için 1200 yahudiyi serbest bırakıyor ama nafile. Himmler ABD'nin yada Rusya'nın eline geçerse hiç şansı yok . Zira kendisi 6 milyon yahudinin ölümünden ve nazi toplama kamplarının organizasyonundan sorumlusu. Nihai Plan'ın baş mimarı. Rus ırkı için "Untermensch" yani insan olmayanlar olarak kabul ettiği için askerlerine slavları esir almayın öldürün emrini vermiş birisi.

Alman Generallerini dahi tutuklayabilecek yetkiye sahip olduğu için Adolf Hitler'den bile fazla korkulan ve nefret edilen bir figür. Ona daha sonra geleceğiz.



579f224d18c77323a07dc5fb.jpg


Amiral Döntiz veya Genel Kurmay başkanı Mareşal Keitel ise bu yetkiyi isteyebilecek konumda ve pozisyonda değiller. Onların bir üstündeki adam tüm nazi tarihi boyunca Adolf Hitler'le beraber hareket etmiş ikinci adam konumudaki hava mareşali Hermann Göring devreye giriyor. Kızıl ordu Berlin'e doğu ilerlerken Göring o sırada Obersalzberg'taki konutunda bulunuyor. Komutayı ele almaya karar veriyor ve Hitler'e bir telegraf mesajı gönderir.

"Führer'im 24 saat içinde sizden bir haber almaz isem yönetme kapasitenizi kaybettiğinizi farz edip Führer olacağım." Telegrafı alan Adolf Hitler'in yardımcılarından Martin Bormann'ın da kışkırtması ile Göring'e böyle birşeyi yapmaması konusunda sert bir şekilde uyarır. Artık kelle koltukta olduğunu anlayan Göring istifasını verir.
Yw9pvStIqN8npBQm-636228429345223700.jpg


Göring'in , Hitler tarafından Tutuklanması ve idam cezasına çarptırılması


Hitler'in sekreteri Martin Bormann Hitler'i , Göring'in hain olduğu konusunda ikna eder ve SS'e direkt olarak Göring'i tutuklaması ve idam etmesi için emir verir. 24 Nisan 1945'te SS-Obersturmbannfuehrer rütbesindeki (bizde Albay) Dr Bernhard Frank tarafından vatana ihanet suçlamasıyla tutuklanır.
O sırada o bölgeden geçmekte olan 12'inci Luftwaffe hava kuvvetleri tümeni hava kuvvetleri komutanlarının tutuklandığını görürler. Hermann Göring hava kuvvetleri tümeninden yardım ister . Hava kuvvetleri askerleri , SS'leri etkisiz hale getirir Herman Göring'i kurtarırlar. Hava kuvvetleri askerleri sayesinde Eşi ve çocuğu ile beraber Göring artık güvendedir. Şans Göring'in yanındadır ve bu durumdan sağ kurtulmuştur.


u8chl4hyjsb21.jpg


Savaş bittikten sonra 6 Mayıs' 1945'te Radstadt yakınlarında, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'nun 36. Piyade Tümeni karargahına gidip teslim olur ve gözaltına alınır. Göring, tutuklanmasının ardından uçakla Lüksemburg'a götürülerek, Mondorf-les-Bains'da, kod adı Ashcan Kampı olan Palace Hotel'de tutulur. Nürnberg Mahkemesinde çoğu suçlamayı kabul eder . Amerikan , İngiliz ve Rus hakimlerinden oluşan heyet Hermann Göring'i idama mahkum eder. Fakat hapisteyken arkadaş olduğu amerikalı bir teğmen aracılığı ile içeri soktuğu Potasyum Siyanür kapsülünü infaz olmadan birkaç saat önce içerek intihar eder.

goering-corpse.jpg

 

5 Ocak 2020

28,143 Mesaj

32,992 Tepki

0 Çözüm

5,100

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

5K Mesaj

Katılım
5 Ocak 2020
Mesajlar
28,143
Tepkime puanı
32,992
Konum
Göttingen
"Ne umduk ne bulduk" olmuş
 

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr
Adolf Hitler neden Türkiye'yi işgal etmedi? Türklere nasıl bakıyordu.

Bu konuda birden fazla mantıklı sebep bulunmakta. Öncelikle Adolf Hitler katıksız bir ırk saplantısı olsa da bazı milletlere karşı daha toleranslı idi. İngilizler ve Türkler gibi.

Kılıç Ali'nin "Atatürk Hususiyetleri" adlı kitabında şöyle der;
"Hiç unutmam bir almanya seyahatimizde arkadaşımız merhum siirt mebusu Mahmut bey'in sefiri Kemalettin Sami Paşa delaletleriyle Hitler'le yaptığı bir mülakat esnasında şöyle demiştir. Bütün enerjimi Atatürk'ten alıyorum. O'nun hayatı bizim feyizli ışığımızdır." diyerek Atatürk'e hayranlığını belirtmiştir.


images


Tabi burada temel nokta birinci dünya savaşını kaybeden iki ülkenin birbirine sempati duymasından dolayı çıkan bir algı. Atatürk'ün emparyalist ülkeler en başında ingiltere'yi mağlup edip sıfırdan bir Cumhuriyet kurması sebebiyle oluşmuş bir hayranlık. Zira Almanya'da birinci dünya savaşından sonra çok büyük tazminatlar ödemiş ve işsizlik , sefalet yaşamıştır. Yani olurya bir konuda mağdur olursunuz da sizin gibi mağdur başkası ile konuşur arkadaşlık edersiniz ama aslında başka ortak yönünüz yoktur.

s-ee6fb67797fcddae3f001d4ba6f10d271496f59a.webp

Yoksa "yurtta sulh , cihanda sulh" demiş olan Mustafa Kemal Atatürk ile Adolf Hitler'in herhangi bir ortak yanı olması bence söz konusu değil.

Hitler'in en büyük arzusunun Azerbaycan'daki petrol yataklarını ele geçirmek ve savaş makinası Wermacht'ı beslemek. Azerbaycan'a gidebileceği iki yol var. Birisi o zaman sovyet rusya'da olan ukrayna üzerinden öbürü de Türkiye üzerinden. Adolf Hitler 1941 yılında "Barbarossa operasyonu'nu başlatmaya karar veriyor.

Stalin'in Hitler saldırana kadar asla gerçekleşmeyeceğini düşündüğü bir saldırı. Hatta 21 hazirana kadar almanlara nikel , krom ve kömür ticareti yapmış.

22 haziran 1941'de başlıyan bu saldırıda almanlar ünlü yıldırım saldırı taktiği olan blitzkrieg'i kullanmıştır. 153 alman tümeni işgal için hazırdı. 3milyon asker , çoğu fransız yapımı olan 600.000 kamyon , 3000 bin tank , 7000 bin top , 3000 savaş uçağı aynı anda rusya'ya girmiştir. 24 saat içinde 1500 sovyet uçağı daha yerdeyken yok edildi. ek olarak 300 rus uçağı çarpışmada yok ediliyor.

3b425812fff7ad9f34c47ac03979f77e.jpg


Alman saldırısı 3000 km. 3 kol boyunca ilerledi. kuzeyde ideolojik hedef leningard , ortada politik hedef moskova güneyde ise ekonomik hedef kiev ve ukrayna ele geçirilmek istenen yerlerdi. bazı baltık eyaletlerinde naziler özgürlük savaşçısı gibi karşılandı. alman saldırısının önemli bir kolu olan merkez cephede general guderian'ın ilerlemesi yavaşlatıldı. rusyanın kötü yol koşulları da bunda etkiliydi. ruslar çok ağır kayıplar verdiler. stalin'in emriyle geri çekilen sovyet birlikleri bütün köyleri yakıyordu ki nazilere hiç birşey kalmaması için. almanlar 100'lerce kilometre ilerlemesine rağmen tek bir köye bile rastlamıyorlardı bu da ikmal sorunu yaratıyordu. sovyetler çok iyi direnmesine rağmen almanlar smolensk'e kadar ilerlediler ve 600 bin rus askeri esir aldılar. Moskova'ya çok yaklaştılar ama asla ele geçiremediler.


8EE38DC8-A5FC-281A-11466A91C2AB8B6F_fullpage.jpg


Konumuza geri dönersek ukrayna'yı işgal ettikten sonra zaten azerbaycan yolu Almanlara açılmıştı. Stalingrad alınmış olsaydı hedefe ulaşılacaktı. Türkiye'nin aşırı dağlık olması , ikmal sorunları , büyük bir direnişle karşılaşma ihtimali böyle bir işgali anlamsız kılıyordu. Zira bu operasyon olmadan önce Yünanistan ve Bulgaristanı işgal eden Hitler , İsmet İnönü'ye bir mektup yollar. Mektuba nazik bir üslupla başlayan hitler sonuna doğru aba alatından sopa göstermeyi ihmal etmez. Mektup'ta aynen şunlar yazıyordu.

"Size resmen bildiririm ki, Almanya’nın bu önlemleri hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak size Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir iş birliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim.”

Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi gelecekte de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir sebep olmayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin, Türk sınırlarından, orada bulunmalarının amacı hakkında yanlış bir yorumda bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya zorunlu kılacak önlemlere girişmesin. "
Almanya Şansölyesi Adolf Hitler

İsmet İnönü'de karşı tarafa ezilip büzülmeden bir cevap verir ve mektubunda şunlar yazar.
“Türkiye, toprak bütünlüğüne ve tamamiyetine şu veya bu devletler grubu arasındaki siyasi-askeri kombinezonlar açısından bakamaz ve kutsal dokunulmazlık (mukaddes masuniyet hakkı) hakkının herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafere göre yorumlanmasını kabul edemez. İşte bu sebepledir ki, milli egemenliğine yönelecek her saldırıya karşı koymaya azimlidir."

Bu mektuplaşmadan kısa bir süre sonra 18 Haziran 1941’de Türkiye ile Almanya arasında Dostluk Anlaşması imzalanır.

T%25C3%25BCrkiye%2B2.%2BD%25C3%25BCnya%2BSava%25C5%259F%25C4%25B1%2527na%2BNeden%2BKat%25C4%25B1ld%25C4%25B1.jpg


Karşılıklı bu konuşmalar yapılırken Türkiye ile Nazi Almanya'sının arasını sıcak tutan bir diğer isim ise bir Türk dostu olan Almanya'nın Türkiye büyük elçisi Franz von Papen 'dir. Kendisi ikinci dünya savaşı bitiminde diğer üst düzey Nazi diplomatları gibi Amerikalılar tarafından tutuklanır ve Nuremberg mahkemelerinde yargılanır. Ama mahkeme Von Papen'i suçsuz bulur ve serbest bırakır.


737692

Savaş süresince denge politikası yürüten İsmet İnönü bir ara türkiye deki artan Alman hayranlığı ve baskısına dayanamaya çalışır. Bu sırada almanya'nın savaşı kazanma ihtimali de vardır. Tam o sırada Adolf Hitler, 1943 yılının Haziran ayında İsmet İnönü’ye bir davet mektubu yollar.

DyV8cLOWoAETiDV.jpg


İnönü bu davete icabet etmek istemez ama gözetilen denge politikası gereği geri de çeviremez için Almanlarla görüşmek üzere Orgeneral Cemil Cahit Toydemir'i bir heyetle Almanya'ya gönderir. Orgeneral Cemil Cahit Toydemir Adolf Hitler'le görüşür.

cemil-cahit-toydemir-adolf-hitler.png


Bir tuğgeneral ve dönemin Berlin Türk ateşe militeri eşlik eder.

“Hitler’le çay içmeye gelince Orgeneral Cahit Toydemir başkanlığındaki heyetle birlikte Hitler tarafından kabul edildim. Hitler’i yakından görmemiştim. Çünkü Hitler artık eskisi gibi halk arasında gözükmüyor, cepheleri ziyaret ediyor ya da radyolarda konuşmalar yapıyordu. Hitler heyetimizi büyük bir odada karşılaşmıştı. Yanında Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mareşal Koeler vardı. Odada emniyet için elleri arkada duvara dayalı üç kişi duruyordu. Hitler Türkiye’nin dostluklarından bahsederek Türkiye’ye açmış oldukları 100 milyon krediyi çarçur etmememizi, tank birliği ve uçak filosu almamızı tavsiye etti. Ayrıca bizim hava alanlarımıza dıştan yapılabilecek bakın tarzındaki işgal ihtimaline karşı tedbirli olmamızı tavsiye etti. Hitler’in çökmüş ve moralinin bozuk olduğunu görmüştük. Bize çay ikram ettiler…” ( Org. Zeki İlter, Bir Ömür Boyu Askerlik, Kastaş Yayınevi, S. 47)

Sonuç olarak Nazi Almanya'sı Türkiye'yi direkt olarak bir düşman görmediğinden ve Türkiye'de savaş sonuna kadar ingiltere yanında bir müttefik gibi gözükmediğinden bu savaşa girmekten kurtulduk. Savaşın bitmesine 2 hafta kala göstermelik olarak Almanya'ya savaş ilan edildi.
 
Son düzenleme:

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr
Gelelim Asya cephesine. Bu cephenin açılmasında büyük katkısı olan ve diğer generallerden daha az bilinmesine rağmen çok önemli bir kişi ile ilgili birşeyler karalamak istiyorum.

Pearl Harbour Saldırısının Mimarı ve Tüm Zamanların Gelmiş Geçmiş En iyi Amirallerinden Biri:

Isoroku Yamamoto

jOJkK-fx_400x400.jpg


Japonya'da İmparator Tanrı olarak kabul edilir ve ona gösterilen saygı sınırsızdır ve ilah gibidir. Peki imparatordan sonra kim gelir? Başkan mı , Milli şef mi , Genel Kurmay başkanı mı? Evet bunların hepsi mantıklı çünkü ingiltere , abd gibi batı demokrasilerinde başkan , nazi almanyası faşist gibi ülkelerde milli şef adı altında Führer , Kominist ülkelerde ise daha oligarşik bir yapı olsa da gene güçlü bir lidere dayalı bir sistem içinde bir hiyerarşi vardır.

27505u.tif-1200x350-c-default.jpg


Fakat Japonya'nın başında gördüğü saygı ve bilgi birikimi sebebiyle bir Amiral vardı. Resmi olarak elbette ülkenin bir başkanı vardı ama pratikte verilen tüm askeri kararlarda genel kurmay başkanından daha fazla etkisi olan bir adamdı. Sert , zeki ama aynı zamanda entelektüel bir adamdı. Henüz 21 yaşındayken, japonya'nın ruslarla yaptığı tsushima savaşı'nda sol elinin iki parmağını kaybetmiştir.

O sırada hükümetin kontrolünü ele geçiren General Hidoki Tojo Asya'nın önemli bir kısmını ele geçiren ve koloni haline getiren batı devletlerinin elinden almak istiyordu. Tojo için Endenozya , Singapur , Malaya gibi kolonileri çok önemliydi. Bu şekilde Japonya rahata erişecekti ama bu yayılmacı ve agresif strateji Amerikalıların dikkatinden kaçmadı ve Japonya'ya petrol ambargosu uyguladı. Bu sırada Japonya Mançurya ve Çin'in önemli bir kısmını ele geçirmiş ve Çinlileri kılıçtan geçiriyordu. Çin'de işgal kontrolden çıkmıştı ve özellikle Nanking'te büyük katliamlar gerçekleşti. 250 Bin çinli Japonlar tarafından sorgu sualsiz öldürüldü.

A-mass-grave-from-the-Nanjing-Massacre.png


Hitler'le başı belada olan avrupa bu duruma ses çıkaracak durumda değildi. Amerika Birleşik Devletler Başkanı Roosvelt dışında. Fransız sömürgesi Vietnam işgali de artık son nokta oldu.

ABD'nin yaptığı petrol ambargosu sebebiyle krize giren japonya'da savaş kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü petrolunun %80'inini Amerikadan alıyorlar ve petrol olmazsa yayılmacı bir politika izlemeleri imkansız. Abd ile yapılacak bir savaşın çok büyük sonuçları olduğunu bilmesi sebebiyle Yamamato bu savaşa karşı. Daha önce ABD'ye gitmiş olan Yamamato , amerikanın sınırsız kaynakları olduğunu biliyor. Ama artık savaş kaçınılmaz olduğu için Amerika Birleşik Devletleri'ni büyük ve güçlü bir hamleyle uzun süre saf dışı bırakılması gerektiğine inanıyor ve Pearl Harbour saldırısını planlıyor. Sebebi ise Amerika donanmasının önemli bir kısmı o limanda demirli olması.

İmparator Hirotiho Japon gelenekleri gereği ABD'ye savaş açılması gerektiğini söylüyor. Yamamato bunun bütün planı işlemez hale getireceğini söylüyor. Yamamato'nun etkisi ve gücü etrafında toplanan generaller İmparatoru ikna ediyorlar. Aşırı sağcı Genel Kurmay Başkanı Tojo'da tüm sorumluluğu ve yetkiyi Amiral Yamamoto'ya bırakıyor.

Yamamato adamlarını toplayıp emirlerini veriyor; Tarihte görülmüş en büyük deniz hava gücü yola çıkmak üzereydi.

image-w1280.jpg


408 Uçak 16 bin adam taşıyan 30 gemi bunlardan 6'sı uçak gemisi Pasifik Okyanusu boyunca 7 bin kilometre yolculuk edecek.

(sene 1941 toplam japonların uçak gemisi 10 sene 2020 Türkiye uçak gemisi 1 adet ve test aşamasında)

Öncelikli emirler;
*Bütün telsiz iletişimi kesilecek ve Pearl Harbour'a yaklaşıncaya kadar tüm gemi komutanları birbiriyle iletişimde olmayacak.
*Gemilerin kenarlarından çöp , atık hiç bir şey atılmayacak. (bunlar denize atılırsa düşman tarafından o bölgeye doğru geldikleri tahmin edilebilir.)
Bu çapta büyük bir saldırı için büyük bir risk gibi gözükse de Amerikalıların saldırıdan haberleri olmamasını sağlayacak dahice bir plan. Buna rağmen her an gökyüzünden gelecek bir amerikan saldırısı ihtimali var. Bu planın ana noktası süprize dayalı olması.

maxresdefault.jpg


7 Aralık 1941 pazar sabahı 7.53 Japon uçak gemileri Pearl Harbour'a yaklaştılar ve gemilerden kalkan 183 uçak ilk sorti saldırıyı yapıyor. Amerikalılar ada da kahvaltılarını yapıyor ve askerlere o gün tatil. Japonlar dakikalar içinde yüzlerce savaş uçağını yok edip gemilere ikinci sortiyi başlattılar. Japonların şansı da yanındaydı amerikan gemilerinden USS Arizona'yı cephaneliğinden vurdular ve gemi havaya uçtu o anda 1100 amerikalı denizci öldü.

Saldırı sırasında savaş gemisinde olan onbaşı earl nightingale olayı şöyle anlatıyor: " Gemi bir patlama ile şiddetle sarsıldı. Gemi güvertesi tamamen yanıyordu ve binbaşı gemiyi terk etmemiz emrini verdi. Gemiyi en son terk eden bendim. Cesetler üst üste yığılmıştı ve feci şekilde yanmış askerler subay güvertesine doğru koşturuyordu. Ölerek yada feci yaralarından yere yığılıyorlardı."

Japonların toplam kaybı ise 100'den az.

1ae0f925eea3f2aad79ce20340502498.jpg


Pasifik Filosu komutanı Amerikalı Amiral Husband E. Kimmel ise golf oynamak için hazırlanıyordu. Sesleri duyup penceresinden baktığında dışarıda kıyametin koptuğunu gördü. Sonraları pişmanlığını "keşke o bombalardan biriside beni vursaydı" diye dile getirmiştir. Saldırı 9.45'te bittiğinde iki saat içinde 328 Amerikan savaş uçağı yok edilmiş , 19 savaş gemişi harabe halini almış ve toplamda 2403 amerikalı marine öldürülmüştü.

maxresdefault.jpg


Pasifik filosunu yok olmasıyla Japonlar 24 saat içinde Honkong , Tayland , Malezya ve Filipinleri işgal ettiler ve Avusturalya kıtasına göz diktiler. Planın mimarı ve yöneticisi Amiral Yamamoto bu saldırıyı "mükemmel bir gün" olarak nitelese de onu depresyona sokan bir olay olur. Amerikalıların en önemli silahlarından biri olan uçak gemilerinden 3 tanesi o gün orada değildi ve yok edilmekten şansa kurtulmuşlardı. General meslektaşları bunu önemsiz görmüşlerdi. Yamamoto ise bunun önemini biliyordu ve şunları söyledi:
"korkarım yaptığımız tek şey uyuyan bir devi uyandırmak ve onu korkunç bir kararlılık kazandırmak oldu." Japonlar arı kovanına çomak sokmuştu. Başkan Franklin Roosvelt'in açıklamasıyla ABD Japonya'ya tam ölçekli savaş ilan etti ve şunları söyledi;

"Alçaklığın lekesini üstünde taşıyan bir gün olarak tarihimize geçecek 7 Aralık 1941’de, yani dün, Amerika Birleşik Devletleri ani ve kasti olarak Japon İmparatorluğu’nun deniz ve hava kuvvetlerince saldırıya uğramıştır.


Japon Hükümeti Malaya’ya karşı da bir saldırı başlattı.
Dün akşam Japon Kuvvetleri Hong Kong’a saldırdı.
Dün akşam Japon Kuvvetleri Guam’a saldırdı.
Dün akşam Japon Kuvvetleri Filipin Adaları’na saldırdı.
Dün akşam Japon Kuvvetleri Wake Adası’na saldırdı. Bu sabah da Japonlar Midway Adası’na saldırdı.

Japonya, bu itibarla Pasifik Bölgesi’ne de uzanan ani bir saldırı gerçekleştirdi. Dünün ve bugünün gerçekleri söze hacet bırakmamakta. Amerika Birleşik Devletleri halkı devletimizin bekası ve güvenliği için bir karara vardı ve bu kararın ne anlama geldiğini de gayet iyi idrak etmekte.
fdr-infamy-1.jpg

Ordu ve Donanma Başkomutanı olarak ülkemizin müdafaası için gereken tüm önlemlerin alınması emrini verdim.
Silahlı kuvvetlerimize olan inancımızla, halkımızın tükenmez azmiyle beklediğimiz zafer bizimdir. Tanrı yardımcımız olsun.

Japonya’nın 7 Aralık 1941 Pazar günü tahrik edilmeksizin yaptığı bu alçakça saldırıdan dolayı Kongre’nin, Birleşik Devletler ile Japon İmparatorluğu’nun savaş hâlinde olduğunu ilan etmesini arz ederim.” Franklin Roosevelt

*Japonya'da Hideki Tojo'da Japonya abd ile savaşa girdiğini halka duyurdu. O sırada japon nüfusu 100 milyon civarında. Japonlarun durmaya niyeti yok. Singapura gelen iki ingiliz gemisini bombalayan japonlar ingiltere'nin iki kraliyet donanma gemisini de batırıyor. Artık japonların bir düşmanı daha var ingilizler. Bu olayın arkasından Adolf Hitler , Abd'ye savaş ilan etmeye karar veriyor ve mecliste şu konuşmayı yapıyor.

Bundesarchiv_Bild_183-1987-0703-507%2C_Berlin%2C_Reichstagssitzung%2C_Rede_Adolf_Hitler.jpg

"Abd başkanı Roosvelt'in arkasında hangi gücün olduğu biliyoruz. Soyu kesilmeyen yahudiler. Alman milleti önümüzdeki 10 asır boyunca dünyanın tarihini belirleyecek bu önemli mücadeleye beni seçtiği için minnettarım. " Adolf Hitler

General Ribbentrop Hitler'le aynı fikirde değil. Abd ile savaşa girmek çılgınlık diyor. Ayrıca Hitler'in bu olayıda bir şekilde yahudilere bağlaması nasıl bir katıksız anti semitist olduuğunu gösteriyor. Bizde herşeyi fetöye bağlayanlar gibi :)

**Ama amerikalıların hedefte sadece Japonya yoktu. Bu savaşı japonlara kazandırabilecek tek adam olan Amiral Isoroku Yamamoto'da vardı. İlerleyen günlerde bir suikast planı hazırlanıyor. Planın adı "Operation Vengeance " (İntikam Operasyonu) . Amerika içinde yaşayan japonlarında yardımıyla japon radyo kodlarını kıran abd , yamamato'nun geçeceği uçuş rotasını keşfediyor.

Amiral Yamamto'ya Yapılan Suikast Girişimi

Tarih 18 Nisan 1943: Amiral Yamamato Güney doğu pasifik teki japon deniz kuvvetleri askerlerini teftişe gidecek. Bir gün önce rüyasında öldürüldüğünü görüyor. Bunu yanındakilerle paylaşıyor. Bir çok subay ve general teftişi ertelemesi konusunda kendisine telkinde bulunuyor . Hattı baskı da yapsalarda fikrini değiştiremiyor. Çift motorlu bir bombarduman uçağı ile seyahat edecek ama hava kuvvetleri tarafından kendisi korumak için 6 adet Mitsubishi A6M Zero savaş uçağı gönderiliyor. Gönderilen avcı uçaklarına japonya'nın en iyi savaş pilotları var.

331776e7a1eea3c9aa0a2d364f627a1b.jpg


Amerikalılar ise 16 adet P-38 savaş uçağı ile pusuya yatmış durumdalar. Amiral yola çıkınca amerikan uçakları da havalanıyor. Solomon adalarına gidecek amiralın uçağına saldırıyorlar . Japon avcı uçakları bu saldırıya hemen cevap veriyor ve havada sert bir mücadele başlıyor. Japonların en iyi savaş pilotlarından oluşan zero uçakları amerikalıların uçakları düşürmeye başlıyor. Ancak Üsteğmen Rex T. Barber, aralarından sıyrılıp Amiral Yamamto'nun uçağını makineli top mermi sağanağına tutuyor.

41VA9sdoVYL._AC_.jpg

Yamamoto’yu taşıyan T1-323 kuyruk numaralı uçak siyah bir duman eşliğinde ormanlık araziye çakılıyor. Bölgeye hemen japon kuvvetleri gönderiliyor. Ekibin lideri teğmen Hamasuna beyaz eldivenlerinden ve katasından amiralı tanıyor. Bir eli katana'sının kabzasını sıkıca kavramış şekilde cesedi bulunmuştur. Mermiler amiralı sırtından ve gözünden vurmuştur.

maxresdefault.jpg

Efsane amiral halk tarafından çok seviliyordu. Japonlar önce yaralandığını açıkladı. Aylar sonrada hayatını kaybettiği bilgisini paylaştı .
 

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr
İkinci dünya savaşı yıllarında gerçekleşen bir olayı ve Hitler'in Türkiye'ye bakış açısını özetleyelim.

Adolf Hitler zaman zaman duyguları ile hareket eden bir adam. Bunun en büyük örneği yukarıda yazdığım gibi katıksız bir ırk teorisine inanması. Türkler Hitler için ortadan kaldırılması gereken bir ırk değil. Zira Türkleri dost olarak görüyor. Türkiye'ye saldırmak gibi bir tercihi yok. Ama bu demek değil ki zorunda kalsa Türkiye'ye saldırmayacak.

Zira Türkiye'ye saldırması rasyonel olarak mantıklı bir hareket değil. Herşeyden önce dağlık ve ulaşımı imkansız bir ülke. Bunun dışında almanlara bir yünanistandan çok daha fazla zayiat verdirebilecek kapasitede. Ama şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Irkçılık konusunda takınıtlı bir insan olan Hitler ve özellikle Himmler eğer gerekirse Türkleri öldürmekten ve kukla devlet yapmak konusunda gözünü kırpmazdı. Yakalanan bir çok ingiliz askeri de SS'ler tarafından infaz edildi esir alınması gerekirken.

Burada tek nüans Hitler için yaşaması gereken ırklarla insan olmayan ırklar ayrımı var. Türkler yaşamasında sakınca görmediği ırklardan. Bunun ana sebebi birinci dünya savaşında müttefik olmamız , emperyalistleri yenmemiz ve türk ırkının da almanlar gibi ari bir ırka yakın olduğunu düşünmesi. Ama tabi bunların hiç biri tek başına yeterli sebep değil. Sadece yan sebep. Yani tek farkı slavlar yada yahudiler gibi muamele görmeyiz.

Peki bu söylediklerimi kanıtlayabilir miyim? Evet elimizde net bir kanıt var. Detaylı anlatırım ama kısaca özetleyeyim.

Marsilya Konsolosu Necdet Kent. 2000'e yakın Türk vatandaşı olan yahudi (gerçi çoğu saf fransız) trenlere bindiriliyor ve toplama kampına götürelecek. Tren istasyonuna gelip karşı koyuyor. SS komutanı izin vermiyor. O da asistanı ile birlikte trene atlıyor. O zaman benide kampa götürün öldürün , artık siyasi krizle siz uğraşırsınız diyor. (büyük bir risk nazilerin o zaman kimseye acıması yok)

Bir istasyon gidiyor. Bir istasyon sonrasında Necdet Kenti SS Generali karşılıyor ve özür dileyip tüm Türk yahudileri serbest bırakıyor. Bu o tarih için inanılmaz bir olay. Zira yahudilere sıfır tolerans var. Buyurun videosunu da bırakayım olayın.

 

5 Ocak 2020

28,143 Mesaj

32,992 Tepki

0 Çözüm

5,100

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

5K Mesaj

Katılım
5 Ocak 2020
Mesajlar
28,143
Tepkime puanı
32,992
Konum
Göttingen
Hani deriz ya "ah Atam biraz daha yasasaydin daha da duzeltirdin" diye... Bunu hicbir zaman bilemeyiz. Ataturk 2.Dunya Savaşı'nin emperyal bir savas oldugunun farkindaydi ama belki de yasasaydi Selanik'i geri alabilmek icin Almanlarla isbirligi yapacakti, veya belki de İngilizlerle. Zaten savastan once "bu savaain galibi Sovyet Rusya olacaktir" diyebilecek kadar ileri görüşlü ama diyorum ya, sıla hasreti ?

Bu arada Japonlar hakkinda bilinmeai gereken 2 ilginç sey var, biri o zaman eyalet degil de ozerk bolge statusundeki Abd topragi Alaska'da 2 adayi isgal edip 1 sene ellerinse tutmalari

2.si de 1945 basi olmasi lazim, tayland'da müttefiklerle savaşan 500 kişilik birliğin saklanmak için bataklığa girmesi ve 480 tanesinin tuzlu su timsahları tarafından afiyetle yenmesidir. ?
 

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr

17 Ara 2019

3,384 Mesaj

7,002 Tepki

0 Çözüm

300

İlk Mesaj

100 Mesaj

500 Mesaj

1k Mesaj

Ödülü yok!

Katılım
17 Ara 2019
Mesajlar
3,384
Tepkime puanı
7,002
Konum
Tr
İzlemek isteyenler için en favori 5 belgeselim

Netflix'in yeni yapımı ikinci dünya savaşının en önemli olayları belgeseli:
Çok çok iyi ikinci dünya savaşı belgeseli yapılmış. Renklendirilmiş ve oldukça doyurucu cephe cephe bilgiler veriyor.

Greatest Events of WWII in Colour | Netflix

Hitler Zamanı Genç Nesil Belgeseli

Hitler'in Son Yılı

Naziler: En Büyük Kötülük

Kıyamet İkinci Dünya Savaşı
 
Üst Alt